Multidisipliner müdahale, kalça kırığı vakalarında hayat kurtarıyor
Kemik erimesine bağlı kalça kırığı vakalarının dünya genelinde ciddi oranda arttığına dikkati çeken Serdar Hakan Başaran, tökezlemek gibi en ufak travmada bile kalça kemiğinin kırılabildiğini ifade etti ve ekledi:
“Günümüzdeki artış hızına bakıldığında, 2050’de yıllık kalça kırığı vaka oranın 6,3 milyona çıkması bekleniyor. Kadınların fizyolojik olarak bazı özelliklerinden dolayı menopoz sonrası östrojen eksikliğine bağlı kemiklerinde zayıflama oluyor. Aynı zamanda, kadınların kemikleri erkeklere göre daha narin ve ince olduğu için kırık gelişme riski daha fazla.”
Düzenli egzersizle kaslarınızın zayıflamasını engelleyin
Düzenli egzersiz yapmak, kalça kırığından korunmanın en temel yöntemleri arasında yer alıyor. Egzersize bir de dengeli beslenme, D vitamini eksikliğine karşı takviye alma, kalsiyum ve proteinden zengin besinler tüketme eklenince, kalça kırığı riski azalmış oluyor. Bütün bunlara ek olarak Başaran, “Yaşlılığın getirdiği çeşitli hastalıklar var. Bunlar denge bozukluklarına neden olabiliyor ve ilaç kullanımı artıyor. Bu ilaçlara bağlı ani tansiyon, şeker düşmeleri olabiliyor. Bu da düşme riskini artırıyor. Önerimiz insanların evini düşmeyecek şekilde dizayn etmesi. Örneğin koridorları ve yürüme alanlarını açması, banyolardaki ıslak zeminlerde kaymaz paspaslar kullanması gibi. Kronik hastalığı olanların doktor kontrollerini ihmal etmemesi hayati öneme sahip” ifadelerini kullanıyor.
Tedavide yüz güldüren sonuçlar
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Başaran, eskiden kalça kırıkları nedeniyle hastaların hayatını kaybetme riskinin daha fazla olduğunu ancak bugün tıptaki gelişmelerle tedavide yüz güldürücü sonuçlar alındığını belirtti. Özellikle Türkiye’de son zamanlarda bu konuda önemli gelişmeler yaşandığına işaret eden Başaran, şöyle devam etti:
“Kalça kırıklarına artık multidisipliner yaklaşıyoruz. Hastayı dahiliye, geriatri, kardiyoloji, göğüs hastalıkları branşlarıyla değerlendirip, hızlıca ameliyat etmeye çalışıyoruz. Bu değerlendirme hastada ek problemlerin önüne geçiyor. Ayrıca ameliyatta kullanılan implantların gelişmesi de bize yardımcı oluyor. Hastaları erken ayağa kaldırabiliyor, erken mobilize edebiliyoruz. Bu nedenle ölüm oranları düştü. Kırıklarda hastalara ilk 24 saatte müdahale önemli. Ancak bazen hastaların kan sulandırıcı ilaç kullanması, ileri kalp yetmezliği bulunması gibi durumlarda ameliyatı erteleyebiliyoruz. Bu durumlarda hastanın genel durumunu daha çok önemsiyoruz. Bu durumlar dışında mümkün olduğu kadar ilk 24 saatte ameliyata almaya çalışıyoruz. Ameliyat sonrası iyi bir rehabilitasyonla da bu hastalar tekrar ayaklanıyor.”